Kanser tanısı sonrası programlı egzersiz nüks oranını önemli oranda azaltıyor

Kanser tanısı sonrası programlı egzersiz nüks oranını önemli oranda azaltıyor

 

Hasta ve yakınlarının bana en sık sordukları sorulardan biri kanser tanısı sonrası bağışıklık sistemini nasıl artırabiliriz. Bunu destek gıdalar vitaminler besinler damar yolu verilen ek destek ürünleri ile sağlarmıyız.

Yıllarca değişmeyen basit cevabım, yaşa, hastalık türüne ve metastaz durumu yerine göre bağışıklığı en iyi artıran yöntemin egzersiz olduğudur.

Son Amerika Onkoloji Derneği kongresinde sunulan ve daha sonra saygın tıp dergisi New england journal of medicine dergisinde yayınlanan çalışma bu konuya ışık tutuyor

Son 20 yılda egzersiz yapmak ile kanser tedavisi gören hastalarda, tedaviye bağlı yan etkilerini azaldığı ve kanser sonrası düzenli egzersiz ile kanser hastalığının tekrarlamasının belirgin azaldığına dair çalışmalar mevcut.

Özelikle bağırsak, meme ve prostat kanseri tanısı sonrası düzenli egzersiz yapmak ile hastalığın tekrarlama oranında önemli bir azalma tespit edildiğini belirten yayınlar mevcut. Egzersiz ile kandaki inflamtuar sitokin (TNF, IL) seviyesinin azalması, büyüme faktörleri, anjiyojenik faktörler ve tümör miroçevresi üzerindeki etkinliğiyle bunu sağladığı ileri sürülmektedir.

Son yapılan çalışmalarda egzersiz adaptif immün yanıtı artırarak kanser gelişimini engellediği gösterilmiştir. Egzersiz viseral yağ oranını azaltarak, proinflamatuar sitokin miktarını azaltır. Aynı zamanda egzersiz hipofiz adrenal aksı aktifleştirerek katekolamin ve kortizol seviyesini artırarak inflamatuar sitokin düzeyini azaltır.

Egzersiz aynı zamanda parasempatik ve vagal aktiviteyi artırarak asetilkolin ile ilişkili T hücreyi aktifleşerek NF-κB düzeyini azaltarak inflamasyonu azaltıyor. Egzersiz sitotoksik CD8 lenfositleri aktifleştirerek immün yanıtı artırıp kanser hücrelerine karşı bağışıklık sistemin aktifleşmesinde rol alıyor.

İmmünoterapi artık çok sayıda kanserin tedavisinde kulanılmaktadır. Son yapılan gözlemsel çalışma, orta ve yüksek fizksel akviteye sahip ve immünoterapi alan hastaların düşük fiziksel aktiviteye sahip hastalara göre immünoterapiye bağlı yan etki oranı daha düşük. Bu çalışma aynı zamanda fiziksel aktivitesi yüksek olan hastalarda immünoterapinin etkinliğinin daha iyi olabileceğini gösterdi.

Son yayınlanan yayında ameliyat olmuş kolon kanserinde önleyici kemoterapi sonrası düzenli 10 aerobik metabolik saat haftalık egzersiz programı kanser ölüm oranını %7 oranında azaltıyor. Bunu daha iyi idrak etmek için şunu vurgulamak gerekiyor. Önleyci olarak aldığımız kemoteapinin bağırsak kanserinde nüksü önleme oran aşağı yukarı %5-10 arasındadır. Bu çalışmayla egzersizin en az kemoterapi kadar hastalığın tekrarında etkili olduğu gösterilmiş oldu.

Çalışmanın detayını aşağıda paylaşıyorum

KolonAdjuvan Kemoterapi Sonrası Yapılandırılmış Egzersiz: CHALLENGE Çalışması Özeti

Arka Plan:

Preklinik ve gözlemsel çalışmalar, egzersizin kanser sonuçlarını iyileştirebileceğini öne sürmektedir. Ancak bu konuda kesin düzey 1 kanıtlar (randomize kontrollü çalışmalar) eksiktir.

Yöntemler:
Bu faz 3, randomize çalışmada, 55 merkezde kolon kanseri nedeniyle ameliyat olmuş ve adjuvan kemoterapisini tamamlamış hastalar, yapılandırılmış bir egzersiz programına (egzersiz grubu) katılmak üzere veya sadece sağlık eğitimi materyalleri almak üzere (sağlık eğitimi grubu) rastgele iki gruba ayrıldı. Müdahale süresi 3 yıl olarak belirlendi. Çalışmanın birincil amacı hastalıksız sağkalım süresini değerlendirmekti.

Egzersiz programının amacı, ilk 6 ay içinde başlangıç düzeyine göre haftalık en az 10 MET-saati (metabolik eşdeğer görev saati) kadar rekreasyonel aerobik egzersizi artırmak ve sonraki 2,5 yıl boyunca bu düzeyi korumak ya da daha da artırmaktı. Programın odak noktası, tempolu yürüyüş gibi en az orta düzeyde yoğunluğa sahip aerobik egzersizleri teşvik etmekti. Tempolu yürüyüş yaklaşık 4 MET değerine sahiptir. (MET değeri, bir aktivitenin yoğunluğunu ifade eder, süresini değil. Örneğin, bir saatlik tempolu yürüyüş 4 MET-saati eder.)

Ancak hastalara egzersiz türü, sıklığı, yoğunluğu ve süresi konusunda seçim özgürlüğü tanınmıştır.

Sonuçlar:
2009’dan 2024’e kadar toplam 889 hasta çalışmaya alındı. 445 hasta egzersiz grubuna, 444 hasta sağlık eğitimi grubuna randomize edildi. Medyan takip süresi 7,9 yıl olarak gerçekleşti. Egzersiz grubunda hastalıksız sağkalım, sağlık eğitimi grubuna kıyasla anlamlı derecede daha uzundu. Hastalık tekrarı, yeni birincil kanser ya da ölüm açısından tehlike oranı 0,72 olarak hesaplandı (güven aralığı %95: 0,55–0,94; p = 0,02).

5 yıllık hastalıksız sağkalım oranı:

  • Egzersiz grubu: %80,3
  • Sağlık eğitimi grubu: %73,9
  • Aradaki fark: %6,4 (güven aralığı %0,6 – %12,2)

Ayrıca, egzersiz grubunda genel sağkalım da daha yüksek bulundu. Ölüm riski açısından tehlike oranı 0,63 olarak hesaplandı (güven aralığı %95: 0,43 – 0,94).

8 yıllık genel sağkalım oranı:

  • Egzersiz grubu: %90,3
  • Sağlık eğitimi grubu: %83,2
  • Aradaki fark: %7,1 (güven aralığı %1,8 – %12,3)

Kas-iskelet sistemiyle ilgili yan etkiler egzersiz grubunda daha sık görüldü (%18,5’e karşı %11,5).

Sonuç:
Kolon kanseri nedeniyle adjuvan kemoterapiyi tamamladıktan sonra başlatılan 3 yıllık yapılandırılmış egzersiz programı, hastalıksız sağkalımı anlamlı düzeyde uzatmıştır ve genel sağkalım açısından da olumlu sonuçlar göstermektedir.

 

Kaynak: This article was published on June 1, 2025, at NEJM.org. DOI: 10.1056/NEJMoa2502760


    Yorum Bırakın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak.