HER -2 Pozitif Mide kanserinde yeni tedavi seçeneği olarak Trastuzumab deruxtekan

HER -2 Pozitif Mide kanserinde yeni tedavi seçeneği olarak Trastuzumab deruxtekan

 

Mide kanseri ülkemizde en sık görülen kanserlerden biridir. Son zamanlarda bireyselleşmiş tedavilerle yüz güldüren sonuçlar elde etmek mümkün.

Mide kanserinde tedavi öncesi bilinmesi ve yapılması gereken testler mevcuttur. Tedavi kararını etkileyen ve yapılması zorunlu testler, HER2 IHK ile düzeyi, PD-L1 CPS skoru ve Mikrosatellit instabilitesi

Evre IV mide kanserinde yaklaşık olarak %8 oranında Mikrosatellit instabilitesi görülür. Mikrosatellit instabilite patolojik bloklarda immün histokimyasal boyalarla tümör supresyon genlerin aktivitesi sonu ortaya çıkan protein ekspresyonlarının (MLH1, PMS2, MSH2, MSH6) kaybının gösterilmesi ya da PCR ile direk gen kayıplarının saptanması ile belirlenir. PD-L1 ve HER2 düzeyi histokimyasal boyalarla bakılır.

HER2- pozitifliği %20-30 oranında görülür. HER2- pozitif hastalar için artık daha güçlü bir seçenek var.

Daha önceki Faz 2 çalışmaların sonuçlarına dayanarak, trastuzumab deruxtekan; daha önce trastuzumab içeren tedavi almış, HER2 pozitif metastatik mide kanseri veya gastroözofageal bileşke adenokarsinomu olan hastalar için onay almıştır. HER2 durumu ne olursa olsun, ramusirumab artı paklitaksel de ikinci basamak standart tedavi seçeneklerinden biridir.

Yeni yayınlanan daha kapsamlı faz-3 çalışma HER2- pozitif mide ve özofagus kanserlerinde ikinci basamağın hangi tedavi olacağını netleştirmiştir.

Bu uluslararası, randomize, faz 3 çalışmada, trastuzumab bazlı tedavi sırasında hastalığı ilerlemiş ve biyopsi ile HER2 pozitifliği doğrulanmış metastatik mide kanseri veya gastroözofageal bileşke adenokarsinomu olan hastalarda; ikinci basamak tedavi olarak, kilogram başına 6,4 mg dozunda verilen trastuzumab deruxtekan ile ramusirumab artı paklitaksel karşılaştırıldı.

 

Toplam 494 hasta randomize edildi. Genel sağkalım süresi, trastuzumab deruxtekan grubunda anlamlı olarak daha uzundu (medyan 14,7 ay) ve ramusirumab–paklitaksel grubuna kıyasla (medyan 11,4 ay) belirgin fark gösterdi.

Tedaviye yanıt oranı trastuzumab deruxtekan grubunda %44,3, ramusirumab–paklitaksel grubunda ise %29,1 olarak bulundu.

Her dereceden ilaçla ilişkili yan etki oranı trastuzumab deruxtekan grubunda %93,0, ramusirumab–paklitaksel grubunda ise %91,4 idi. Ciddi derecede ilaçla ilişkili yan olay oranı sırasıyla %50,0 ve %54,1 olarak saptandı.

İlaçla ilişkili interstisyel akciğer hastalığı veya pnömonit, trastuzumab deruxtekan alan hastaların %13,9’unda (33 hasta derece 1–2; 1 hasta derece 3) ve ramusirumab–paklitaksel grubundaki hastaların %1,3’ünde (2 hasta derece 3; 1 hasta derece 5) görüldü.

Sonuç olarak

Trastuzumab deruxtekan, HER2 pozitif metastatik mide kanseri veya gastroözofageal bileşke adenokarsinomu olan hastalarda ikinci basamak tedavi olarak, ramusirumab artı paklitaksele kıyasla genel sağkalımı anlamlı ölçüde artırmıştır. Her iki tedavi grubunda da advers olaylar yaygın görülmüş; trastuzumab deruxtekan grubunda bilinen bir risk olan interstisyel akciğer hastalığı genellikle düşük dereceli seyretmiştir.


    Yorum Bırakın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak.