Ameliyat sonrası PSA yükselmesi olan prostat kanseri hastalar için yeni tedavi seçeneği
PSA nüksü için etkili ve güçlü tedavi seçeneği mevcut
Metastatik olmayan, lokal ve lokal ileri prostat kanserinde cerrahi ve radyoterapi standart iki tedavi seçeneğidir. Bu iki teknik birbirine benzer sonuçlara sahip olsa da yan etki ve hasta tercihine göre hangi tedavinin seçileceği önerilir.
Ameliyat olmuş ya da radyoterapi görmüş hastaların bir kısmında beli bir süre sonra PSA artışı görülebilir. Normal değeri cerrahi olan hastalarda 0.1 ve 0.2 ng/ml altında, radyoterapi görenlerde 2 ng/ml altında olması gerekir.
PSA artışı olan hastalarda tedavi kararında iki parametre çok önemlidir. Primer prostat gleason skoru 8 ve üstü olması ve PSA katlanma süresinin 12 aydan kısa sürede olması önemlidir.
PSA artışı olan ve PSA katlanma süresi 12 ay altı, gelason skoru 8 ve üstü olan hastalara Androjen blokajı tedavisi ve radyoterapi almamışsa radyoterapi önerilir
EMBARK çalışması, bu hastalarda metastaz gelişmesini azaltmak için radyoterapi ve androjen blokajı tedavisine yeni nesil androjen blokajının eklenmesini test etti.
Yenil nesil androjen reseptör yolağı inhibitörü Enzalutamide, metastatik olmayan ve daha önce hiç sistemik tedavi almamış, prostat ameliyatı sonrası ya da prostata tedavi etme amaçlı Radyoterapi almış ve sadece PSA nüksü olan nüks riski yüksek olan prostat kanseri hastalar için bir seçenek olabileceği saptandı.
PSA artışı olan ve metastaz riski yüksek hastalar; radikal prostatektomi olmuş, PSA değeri 1 ng/ml üstü ve PSA ikiye katlanma süresi 9 ay altında olanlar, Radyoterapi almış olanlarda PSA değeri 2 ng/ml üstü ve ikiye katlanma süresi 9 ay altı olanlar olarak tanımlanmış. Bu hastalara Androjen blokajı ya da Androjen blokajına Enzalutamid eklenmiş ve PSA değeri 36. Haftada nadir seviye (0.2 ng/ml) inen hastalarda tedavi kesilmiştir.
Metastaz için yüksek izole PSA nüksü olanlarda Androjen blokajı ile Enzalutamid kullananlarda ölüm oranı ve metastaz oranı %58 daha az saptanmıştır.
Bu çalışma ile özelikle nüks açısında riskli olan hastalarda Enzalutamid gibi yeni nesil AR yolağı inhibitörlerin 36 hafta gibi bir süre erken kullanılması ile hastaların yarısının ileriki yılarda metastatik aşamaya geçmesi engellenerek tedavisiz hayatlarını sürdürme şansı verdiği görülmektedir.
Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) bu veriler sonrası metastaz riski yüksek PSA nüksü olan hastalarında Enzalutamid kullanılmasına onay verdi
2025 Avrupa Tıbbi Onkoloji Derneği (ESMO) Yıllık Kongresi, Almanya’nın Berlin kentinde düzenlendi ve prostat, penis ve testis kanserlerine yönelik sunulan bir sözlü bildiri oturumuna ev sahipliği yaptı. Dr. Neal Shore, yüksek riskli biyokimyasal olarak tekrarlayan prostat kanserinde enzalutamid veya plasebo artı leuprolid asetat ile enzalutamid monoterapisinin değerlendirildiği EMBARK adlı randomize Faz III çalışmanın genel sağkalım (OS) sonuçlarını sundu.
Son genel sağkalım (OS) analizine göre, enzalutamid kombinasyon tedavisi, yalnızca leuprolid tedavisine kıyasla genel ölüm oranında %40,3 daha düşük bir oranla ilişkilendirildi (8 yıllık genel sağkalım: %79’a karşı %69,5).
Enzalutamid + leuprolid kombinasyonu, yüksek riskli, biyokimyasal olarak tekrarlayan prostat kanseri olan hastalarda yalnızca leuprolid tedavisine kıyasla ölüm riskini %40’tan fazla azalttı.
Enzalutamid monoterapisi de leuprolid tedavisine kıyasla sayısal olarak daha düşük bir ölüm riski ile ilişkiliydi, ancak bu fark istatistiksel anlamlılığa ulaşmadı.
Yeni antineoplastik tedavinin ilk kullanımına kadar geçen süre, semptomatik iskelet olaylarına kadar geçen süre ve ikinci progresyona kadar geçen süre anlamlı iyileşmeler hem enzalutamid kombinasyonunun hem de monoterapisinin faydasını daha da vurgulamaktadır.
Uzun dönem güvenlik analizinde yeni bir güvenlik sinyali gözlenmedi.
EMBARK çalışmasının uzun dönem sonuçları, prostat kanseri tanısı ile ameliyat olmuş ve radyoterapi almış PSA değeri yükselerek 2 ng/ml üstüne çıkan ve PSA double time süresi 9 aydan kısa olan hastalara, 9 ay Enzulutamid+ leuprolid tedavisi başlandığında hastalıksız süre ve ölüm oranını belirgin azalttığını göstermiştir.