Akciğer kanserinde yeni tedavi seçeneği olarak Ivonescimab

Akciğer kanserinde yeni tedavi seçeneği olarak Ivonescimab tedavi seçeneği olmayan hastalar için bir seçenek olabilir

 

Akciğer kanseri %80-90 oranında kronik uzun dönem sigara ve benzeri tütün ürünlerinin kullanılmasına bağlı gelişen büyük oranda önlenebilir bir kanser türüdür. Erkek ve kadınlarda en sık görülen ve kansere bağlı ölümlerde ilk sırada yer alır. Belirtileri öksürük, kanlı balgam, ağrı ve kilo kaybı şeklinde olmaktadır.

Son zamanlarda çok sayıda tedavi seçeneği ile en sık ölümlere neden olan bu kanser türünde olumlu gelişmeler olmuştur. Akciğer kanserinde bireye özgü tedavide yüz güldüren sonuçlar mevcut.

Akciğer kanseri tedavisine başlamadan önce artık standart istenmesi gereken mutasyonlar mevcut. Akciğer kanseri tedavisine başlamadan önce bakılması gereken mutasyonlar EGFR, ALK, KRAS, ROS1, BRAF, NTRK1/2/3, METex14skipping, RET, ERBB2 (HER2) ve ayrıca PD-L1 düzeyi tedaviye karar vermede önemli bir belirteç.

Bu mutasyonu olmayan hastalar tümör dokusundaki PD-L1 düzeyine göre tedavi edilir. PD-L1 düzeyi %50 ve üzeri olanlar tek başına immünoterapi ya immünoterapi ve kemoterapi kombinasyonları. PD-L1 düzeyi %50 altında olanlar genelde immünoterapi ve kemoterapi kombinasyonları alır.

Yeni tedavi seçeneği olan İvonescimab (diğer adıyla AK112) yeni nesil bir bispesifik antikordur. Yani tek bir molekül içinde iki farklı hedefi aynı anda bloke eder. PD-1 (Programmed cell death protein-1), Bağışıklık sistemini baskılayan bu kontrol noktasını inhibe ederek T-hücrelerinin tümöre karşı daha güçlü saldırmasına izin verir. VEGF (Vascular Endothelial Growth Factor): Tümörlerin yeni damar yaparak büyümesine yardımcı olan sinyali engeller. Dolayısıyla ivonescimab hem immün kontrol noktası inhibitörü (anti-PD-1 etkisi) hem de anjiyogenez inhibitörü (anti-VEGF etkisi) özelliklerini tek bir ajanla birleştirir.

Lancet dergisinde yayınlanan makaleye göre Ivonescimab adlı molekül akciğer kanserinde sık kullanılan pemrolizumab adlı moleküle ile göre 2 kat artmış hastalıksız süre elde edildiği görüldü.

Ivonescimab tümörde sentezlenen PD-L1 ve Vasküler endotel büyüme faktörlerine bağlanan çift başlı yapısında antikor özeliğinde bir ilaçtır. Daha önce yayınlanan faz I çalışmasında Ivonescimab ile yaklaşık %50 yanıt aldığı görülmüştü.

Son çalışmada evre IV akciğer küçük hücreli dışı, EGFR ve ALK mutasyonu olmayan ve PD-L1 değeri en az %1 ve üstü olan grupta Ivonescimab ile %50 yanıt elde edilirken pemrolizumab ile %39 yanıt elde edildi. Hastalıksız süre Ivonescimab ile 11,1 ay saptanırken pemrolizumab ile 5,8 ay saptandı.

PD-L1 değeri %50 ve üstü olan grupta Ivonescimab ile 11,1 ay ve pemrolizumab ile 8.2 ay saptandı.

Ivonescimab skuamöz, adeno kanser ve PD-L1 oranından bağımsız pemrolizumab göre akciğer kanserinde daha etkili olduğu saptandı.

Yan etki ve ilaç bırakma oranın iki ilaç grubunda benzer olduğu saptandı.

Bu çalışmayla beraber klasik immünoterapi molekülerinde daha etkili bir tedavi seçeneği akciğer kanseri tedavisinde yer alacak gibi görünüyor. Özelikle kanser gelişiminde ve immünoterapi direncinde önemli rol alan Vasküler endotel büyüme faktörlerine bağlanan bispesifik antikor yapısında ki moleküler bu alanda elde edilen başarıları daha yukarlara taşıyacak görünüyor.

Son olarak dünya akciğer kanseri kongresinde EGFR mutasyonu olan ve hedefli tedavi almış tedavi seçeneği olmayan hastalarda İvonescimab kemoterapi ile birlikte verildiğinde daha iyi sonuçların elde edildiği gösterildi.

Sonuç olarak akciğer kanserinde immün sistemi PD-L1 bloke ederek aktif eden ve aynı zamanda immün tedaviye dirençte önemli rol alan Vascular Endothelial Growth Factor yolağını inhibe den bisepesifik antikor konjugatları akciğer kanserinin tüm aşmalarında daha fazla kullanıma girecek görünüyor.

 

Kayanak

https://www.thelancet.com/journals/lancet/article/PIIS0140-6736(24)02722-3/fulltext

Ivonescimab versus pembrolizumab for PD-L1-positive non-small cell lung cancer (HARMONi-2): a randomised, double-blind, phase 3 study in China.

Phase 3 HARMONi Trial: Ivonescimab Plus Chemotherapy Shows Significant PFS Benefit for Patients With EGFR+ NSCLC After EGFR-TKI Therapy

 


    Yorum Bırakın

    E-posta hesabınız yayımlanmayacak.