Kanser Tedavisinde Yenilikler 22 ESMO sonrası
Kanser Tedavisinde Yenilikler
Avrupa onkoloji derneğinin (ESMO) bu yıl yaptığı kongreye, dünyanın her yerinden binlerce onkoloji uzmanı katıldı. Bu kongrede kansere karşı yapılan çok sayıda çalışmalar sözlü ve yazılı olarak açıklandı. Bugün ki yazımda onkoloji pratiğini değiştiren ve değiştirmesi muhtemel çalışmalardan ve sonuçlarından bahsedeceğim
- Lokal ileri (cT3-4, lenf nodu pozitif)mikrosatellit instabilite olan kolan kanserinde Bir aylık nivolumab+ipilimumab kombinasyonu ile %99 oranında derin yanıt elde edildi. Oğlan üstü ve inanılmaz bir oran. Kemoterapi bu hasta grubunda tarihiye karıştı. Bu grup hastaların önemli bir oranı cerrahiye ihtiyaç kalmadan immünoterapi ile tedavi edilebilir. Daha uzun takip süresi ve veriye ihtiyaç var
- Nüks Desmoid tümörlerde uzun yıllar sonra etkili bir molekülün sonuçları açıklandı. Gamma sekretaz inhibitörü olan Nirogacestat hastalıksız süreyi önemli oranda uzattığı görüldü.
- Evre IIIB-IV melonom hastalarında neoadjuvan 3 kür pemrolizumab sonrası ameliyat olanlar adjuvan pemrolizumab alan hastalara göre hastalıksız süre %72 karşı %49 olarak saptandı. Bu çalışmayla yüksek riskli lokal ileri melonom hastalarda neoadjuvan immünoterapi dönemi başlıyor
- Evre IV akciğer kanserinde platin bazlı tedaviyi yaş, performans skoru nedeni ile alamayan hastalarda tek başına immünoterapi olarak atezolizumab tek ajan kemoterapiye göre (vinorelbin, gemsitabin) hastalığa kadar geçen süreyi iki kat uzattığı görüldü. Bu etkinliği PD-L1 bağımsız yaptığı görüldü.
- Evre IV akciğer kanserinde G12C KRAS mutasyonu olan hastalarda sotorasib, dosetaksele göre mütevazi bir hastalıksız süreyi uzattığı fakat genel sağkalımı uzatmadığı görüldü. Kemoterapiye göre daha iyi tolere edildiği gösterildi. Fakat maliyet önemli bir sorun.
- Hava kirliliğinin akciğer kanserini artırdığı biyolojik temelleriyle anlatıldı. Hava kirliliğine neden olan 2.5 micrometer (PM2.5) partikülerin %16 oranında EGFR mutant akciğer kanserine neden olduğu gösterildi.
- Evre IV orta ve yüksek risk grubunda olan böbrek (RCC) kanserlerinde üçlü tedavi (Nivolumab+ipilimumab+Cabozantinib) ikili immünoterpi (Nivolumab+ipilimumab) kombinasyonuna göre hastalık progresyon süresi yönünden (%57 vs. %49) avantajı gösterdi. Fakat grad 3-4 toksisite %73 ve paradoksal olarak kötü risk grubunda fark gözükmedi. Bu sonuçlarla pratiği değiştirmeyecek gibi gözüküyor. Daha çok takip gerekiyor.
- Von Hippel-Lindau sendromuna bağlı Evre IV RCC hastalarında daha önce tedavi almamış hastalarda belzutifan HIF-2α inhibitörü %64 oranında yanıt gösterdi.
- -Opere böbrek tümörleri (RCC) ile ilgili nüks etme riski yüksek olan hastalarda (pT2-grad4, pT3-4, lenf pozitif) adjuvan nivolumab, atezolizumab ve nivolumab+ipilimumab çalışmaları beklenen sonuçları vermedi. Daha önce aynı risk grubu hastalarda pemrolizumab hastalıksız süreyi uzatmış ve FDA onayı almıştır. Bu çalışmalar sonucu adjuvan tedavi için daha çok takip süresine ve tedavi yararını gösteren biyomarker ihtiyacı olduğunu gösterir.
- Evre IV mesane kanserinde sisplatin kemoterapisine uygun olmayan hasatlarında pemrolizumab+ enfortumab vedotin %64,5 gibi şimdiye kadar görülen en yüksek oranda yanıt alındı. Bu kombinasyonun tolere edilebilir ve yan etkilerinin yönetilebilir olduğu belirtildi. Bu hasta grubunda standart tedavi olacak gibi gözüküyor. Maliyet en büyük sorun.
- Opere prostat kanserinde adjuvan radyoterapi uzun dönem hormonal terapi (ADT, 24 ay) uygulanması durumunda 10 yılda %6 oranında metastatik zamana kadar geçen süreyi uzattığı gösterildi. Bu çalışma cerrahi sonrası radyoterapi uygulanacak yüksek riskli (T3B-T4, Gleason 8-10) hastalarda uzun dönem ADT kullanılmasının gerekli olduğu vurgulandı.
- Evre IV kastrasyona dirençli prostat kanserinde PROpel çalışmasının DNA repair, BRCA mutasyonu olan ve olmayan grupların PFS sonucu açıklandı. Abireteron+Olaparip tüm mutasyonlardan bağımsız etkili olarak sonuçları çıktı. En büyük fark BRCA mutasyonu olanlarda görüldü. Daha uzun takip gerekiyor. Kesin olan BRCA mutasyonu olan ve agresif olan hastalara PARP inhibitörünün kombinasyon şeklinde kullanılması.